Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
MÜZİKOLOJİ  SORUNLARI Müzikoloji denince anlaşılması gerekenin ne olduğu, geçmiş ile değerlendirilmelidir. Geçmiş, aynı zamanda objektif bir tarih demektir. Müzikoloji tarihini kavramak, günümüzde onun ne olduğu ve olmadığı konusundaki sorulara en iyi yanıttır. Müzikoloji, müzik bilimleri, müzikbilim,etnomüzikoloj, vb isimler aslında müziğin "oloji" alanında tanımlanması,anlamlandırılması gibi çalışmalara göndermelerde bulunur. Müzik hakkındaki çalışmalar insanın müzik ile tanışmasıyla beraber başlamıştır diyebiliriz. Bir başka değişle müzikoloji kadim zamanlardan beri varolan olguyu araştırma alanı olarak belirler. Müzikoloji çalışmaları farklı boyutlarda kendini göstermektedir. gelişen sosyalbilim disiplinleri ile de paralellik gösterir ve sosyoloji, felsefe vb alanlardan da yararlanır. Müzikoloji alanında çalışmak, eğitim almak gibi ürkütücü karar aslında ciddi olarak bir risktir. Bunun temel nedeni günümüze kadar varolan çalışmaların devasa boyutlarda olması ve
Resim
İstanbu l’da Plastik Sanatlar ve Müzik Plastik sanatlarda, özellikle resim alanından dostlarımızla zaman zaman bir araya gelerek sanat üzerine konuşuyoruz. Başlangıçta ressam ve müzisyenler arasında nasıl bir diyalog olacağına kuşku ile bakılmıştı. Bunu ben de çok doğal karşılıyorum. Resim ve müzik; 18. yüzyıla kadar tamamen birbirlerinden bağımsız, aralarında herhangi bir ilişki olmayan iki sanat dalı. Oysa şimdi görüyoruz ki, özellikle son yüz yıldır, resim ve müzik arasında her şeyden önce “dil” bağı kurulmuş. Bu bağ iki alanı birbirine eklemleyerek neredeyse yeni bir sanat alanı üretecek. Ressam ve müzisyenin konuşmalarındaki terminolojinin benzeşikliği, kimin hangi alandan olduğunu ayırt etmemizin zorluğu ile daha kolay anlaşılmaktadır. Resmin dili müziğin dili ile, müziğin dili resmin dili ile ifade edilebiliyor. Örneğin, “senfoni” kavramı resimde, “renk” kavramı müzikte çok rahat kullanılmakta.                                                                 
Resim
MÜZİK BİLİMLERİ KAYNAK YAYINLARI Popüler Müziği Anlamak Yazan:   Ayhan Erol Bağlam Yayınları: 0212 243 17 27 Popüler müziği kültürel kimlik bağlamında anlamaya çalışmak, popüler müziğin kültürel kimliğe, kültürel kimliğin de popüler müziğe ne verdiğini ve birbirlerini "nasıl" güçlendirdiğini sormak demektir. Kültürel kimlik, 'ölçeği ve niteliği ne olursa olsun toplulukları birbirinden ayıran öğelerin bileşimi'dir. Bu aynı zamanda "kültürel farklılık" temeline göre biraraya gelmiş grupların, ayırdedilme, karşı olma ya da kendisi olma arzusu ile geliştirdiği bir aidiyet bilincidir. Bu çalışma popüler müzikte anlamı, kollektivitenin sınırları içinde üretilen bir ürün olarak ele alır. Bu yaklaşımla kültürel kimliği oluşturan, pekiştiren, dönüştüren birikimi "anlamaya" yardımcı olacak kavramsal çözümlemeler yapar ve bunların etkin kullanıldığı bir kuramsal çerçeve önerir. Kitabın son bölümünde bu çerçeve Türkiye'deki popüler müzik ba
TÜRKİYE’DE İLK MÜZİKOLOJİ BÖLÜMÜ KURUCUSU PROF. DR. GÜLTEKİN ORANSAY’IN ÖLÜMÜNÜN 25. YILDÖNÜMÜNDE 1. MÜZİKOLOJİ BÖLÜMLERİ ÇALIŞTAYI Program Açılış Konuşmaları/09.30-10.00 Prof. Songül Karahasanoğlu (İTÜ TMDK Müzikoloji Bölüm Başkanı) Prof. Adnan Koç (İTÜ TMDK Müdürü) Prof. Dr. Ali Fuat Aydın (İTÜ Rektör Yardımcısı) Prof. Dr. Gültekin Oransay’ın Anısına Konuşmalar/ 10.00-10.45 Moderatör: Prof. Ruhi Ayangil Prof. Dr. Fırat Kutluk-Dr. Ayhan Sarı Müzikoloji Bölüm Tanıtımları/11.00-12.30 Moderatör: Doç. Dr. Gözde Çolakoğlu Sarı Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü (Doç. Dr. İbrahim Yavuz Yükselsin)                                                                     İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Müzikoloji Bölümü (Prof. Songül Karahasanoğlu) Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikoloji Bölümü (Doç. Dr. Mehmet Yüksel) Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikoloji Bölümü
Resim
Cihat Aşkın ’ın 35. Sanat Yılı Cihat Aşkın,  26 Kasım 2014 Çarşamba  günü,  sahnedeki 35. yılı nı özel bir etkinlikle kutlayacak. 35 yıl önce keman çalmaya başlayan ve 3 aylık bir kemancı iken ilk defa Notre Dame de Sion Lisesi ’nde sahneye çıkarak Bach’ın Allegro’sunu seslendiren Aşkın, 35 yıl sonra yine aynı sahnede olacak. Programa 35 yıl önce çaldığı Bach ile başlayacak olan sanatçı, bu resitalde keman edebiyatından en sevdiği eserleri seslendirecek. Piyanist Can Okan’ın eşlik edeceği Aşkın’ın bu özel konseri ile ilgili bilgiler önümüzdeki günlerde paylaşılacak. Halife Abdülmecid Efendi’nin Bestesini Cihat Aşkın Seslendiriyor! Cihat Aşkın,  8 Kasım 2014 Cumartesi  günü  Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı ’nda, ‘Boğaziçi Kıyılarında’ teması ile sunulacak olan, aralarında son  Halife Abdülmecid Efendi’nin eseri nin de seslendirileceği konserde yer alacak. Emre Aracı tarafından sunulacak olan bu orijinal projede Aşkın’a, piyanist Can Okan eşlik edecek. * * * Cihat Aşkı
Resim
İSTANBUL’UN ULUSLARARASI SANAT FUARI Hafta sonu güzel bir sanat etkinliği ile yağmurlu İstanbul'u yaşadım. Uluslararası Sanat Fuarı... Oldukça dikkat çekici ve önemli galerilerin katıldığı fuarda nitelikli eserleri görmek sanat adına sevindirici. "Geçen yılın en önemli sanat olaylarından biri sayılan ArtInternational, 26-28 Eylül tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Bu yıl ikinci kez düzenlenen fuar, Amerika’dan Çin’e, Suudi Arabistan’dan Finlandiya’ya, 24 ülkeden 80 lider galeriyi İstanbul’da bir araya getirdi. Sanatseverleri güncel sanat dünyasının seçkin eserleriyle buluşup konuşma programından enstelasyonlara, performanslardan video sanatına, dolu dolu artistik programıyla da göz doldurdu. Türkiye’nin en prestijli uluslararası çağdaş sanat fuarı ArtInternational, yerli ve yabancı ziyaretçilere İstanbul’un canlı çağdaş sanat ortamının yanı sıra zengin kültürel mirasını keşfetme imkanı da sundu."
Resim
SANATIN SINIFLARI BEYLİKDÜZÜ’NDE AÇILACAK 289 Beylikdüzü Belediyesi’nin bugüne kadar ilk kez düzenlediği Performans ve Etkinlik Sınıfları sayesinde sanatı ileri düzeyde öğrenmek ve icra etmek isteyenler, iki yıl sürecek uzun soluklu bir eğitim alacaklar. Oluşturulacak sınıflara ise öğrenciler akademik kurul önünde yapılacak sınav sonucu kazandıkları başarı durumuna göre alınacak. Beylikdüzü Kültür Merkezi’nde yapılacak seçmeler için kayıtlar 8 Eylül -19 Eylül tarihleri arasında devam edecek. Seçmeler ise BKM’de 20 Eylül Cumartesi günü Saat 10:00’da yapılacak. Beylikdüzü Belediyesi Kültür Müdürlüğü, sanatın çeşitli dallarında eğitim almak ve özellikle üniversitede Güzel Sanatlar Fakültesi seçecek gençlere iyi bir zemin oluşturmak amacıyla Performans ve Etkinlik Sınıfları açıyor. Beylikdüzü Belediyesi’nde ilk kez açılacak bu sınıflarda Gitar, Piyano, Keman, Bağlama branşlarında; Orkestra, Çalgı Eğitimi, Müzik Tarihi, Solfej ve Koro dersleri verilecek.Eğitimler iki yıl boyun
MÜZİK ZOR SANAT Müzik eğitiminin kurumsallaştığı zaman sürecine baktığımda, ciddi yol katetmişiz diye düşünüyorum. Buna rağmen geldiğimiz noktada birtakım eksiklikler var. Öncelikle bizde var olan müzik eğitimi sonucu yetişen sanatçıların genel olarak uluslararası düzeyde olmadığı gerçeği. bu durum şaşırtıcı olduğu kadar bir hayli üzücü. Belki yazdıklarıma karşı çıkanlar olacaktır. Fakat dünya çapında kaç tane sanatçımız olduğu sorusuna gururla cevap verme cesaretini gösterenler olabilir mi? Elbette "yok" diyerek kestirip atamayız. Şan, Piyano, Keman ve bazı alanlarda yetişen sanatçılarımız var. Ne yazık ki çok az sayıda. Kaldı ki resimde plastik sanatlarda daha kısır olduğumuzu düşünüyorum. Ulusal düzeyde göklere çıkardığımız birçok sanatçının uluslararası arenada adları bile geçmiyor. Bizler sanatçılarımız ile övünürken neden sürekli yurtdışından sanatçılar getiriyoruz? sorgulanmalı. Popüler olanlar ayrı bir değerlendirme konusu.
Resim
MYRNA HERZOG Brezilya doğumlu olan sanatçı Myrna Herzog, erken dönem barok müziği dünyasında oldukça iyi tanınan bir viyola da gamba virtüözüdür. Aynı zamanda müzik direktörü ve viyola araştırmacısıdır. Önemli müzik dergilerinde yayınlanmış makalelerinden bazıları; ‘Quinton’, ‘the English Division Viol’ ve ‘Stradivar i’s Viols’ isimlerini taşır. Ayrıca ‘İtalyan Viyola da Gambası; Yüzyıllar ve Kültürler Boyunca’ isimli bir kitabı vardır. ‘Brezilya’nın en önemli viyolisti’ olarak tanımlanan Myrna Herzog, Brezilya’nın ilk Barok Orkestra’sı ‘Academia Antiqua Pro-Arte’nin kurucusu ve müzik direktörüdür. Viyola da Gamba perdeli, yaylı bir çalgıdır. İlk kez 15. yüzyıl ortalarında İspanya’da ortaya çıkmıştır. Rönesans ve Barok dönemlerinin en popüler çalgılarındandır. Erken ataları arasında Arap rebabisi ve ortaçağ Avrupa viellesi vardır. En yaygın türü yedi tellidir ve dörtlü akordu yapılır. Andrea CASTAGNERI, bir viyola ustasıdır. 1730-1762 yılları arasında çalışmıştır. ‘Vieu
Resim
İNCİ TANESİ Erhan Bayladı'nın Müzikal bir romanı. Müzik üzerine  Ahmet Hamdi, Peyami Safa gibi yeni bir cesur çalışma. "Nedir sevgi, nasıldır aşk? Ruhların uyuşması mı, fikirlerin örtüşmesi mi? Yoksa tencere kapak misali bedenlerin birleşmesi mi? “Uğruna Roma’yı yakarım.”, “Ya benimsin ya toprağın!” deyip de gözü yârdan başkasını görmeyenleri aşk grafiğinde mi yoksa bencillik eğrisinde mi değerlendirmeli? “Cennet cennet dedikleri / Birkaç köşkle birkaç huri / İsteyene ver anları / Bana seni gerek seni” diyen Yunus nasıl bir aşk ateşinde yanmaktadır. Ya Fuzuli’nin şu beytine ne demeli? Cânı için kim ki cânânın sever cânın sever Cânı  kim  cânânı için sevse cânânın sever İşte budur gerçek aşk. Sevginin tırmanabileceği nihai nokta burasıdır. Bu romanda işte böylesine gerçek ve tertemiz bir aşk hikâyesi bulacaksınız. Yunusça bir aşkı, Mecnunca bir sevgiyi heyecanla takip edeceksiniz. Kemal Bey ile Leyla’nın, tüm nitelikleri -yaşları hariç-  uyuşup örtüşen ik
Resim
ÇAĞDAŞ İLİM. Figürleri mekan içinde soyutlarken gerçeklikten tamamen uzaklaşmadan çalışmalarını sürdürüyor. Soyutlama çalışmalarında leke, çizgi ve renkler figüre dönüşmekte. Parlak renkler, melankolik atmosfer iç dünyasının dışavurumu gibidir.
Resim
OL  Dedi oldu. Erhan Bayladı Sürükleyici. Bir o kadar da mistik ve sofistike.
Resim
ESRA  BİLO SERGİ Esra Bilo’nun “Mutluluk Resimleri” isimli sergisi 3 – 17 Mayıs 2014 tarihleri arasında Art Point Gallery’de sanat severlerle buluşacaktır. Esra Bilo sergide sergide yer alacak resimleriyle ilgili şunları söylüyor: “Çağımızda doğadaki görüntülerle yetinmiyor,onlara yeni ve farklı anlamlar yüklemeye çalışıyoruz.Yıkıp yaparak ve tekrar bozarak.Geri dönüşlerden dahi asla korkmamamız gerekiyor… Mutluluk resimleri olarak adlandırdığım bu dönemimi biçim ve renk üzerine kurguladım.Güler yüzlü ve mutlu resimler…Sabırlı bir kişi olmama rağmen bu resimleri büyük bir sabırsızlıkla,çok hızlı ve duygusal bir yoğunluk içinde hazırladım…” Evet gerçekten de Esra Bilo resmi  çok renkli kimlik içerisinde bir özgüven duygusu  özelliği de gösteren renk ve form anlayışına sahiptir. Bilo’nun soyut dünyası aynı zamanda çok renkçi,cıvıl cıvıl bir olgu çerçevesinde şekillenir.Eleştirmen Ümit Gezgin,onun resimlerini çözümlerken,şunları söylemiştir: “Esra Bilo kendi resmini yapıyor.B
Resim
RESİM SANATINDAN SEÇMELER. Fatih Sarmanlı. Fikret Öztürk. Fikret Öztürk. Serhan Kerestecioğlu. Emine Alışık.
Resim
Arzu Türkkan Genç bir yetenek. Tuval üstüne yağlıboya.100X120 Tuval üstüne yağlıboya.100X70
Resim
    Barok flüt ve extended flüt teknikleri üzerine ustalık kursu:Gümüşlük Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve İTÜ ve MIAM da flüt ve Barok flüt hocası olan Nihan Atalay , Gümüşlük Müzik Akademisi nde 10-18 Ağustos tarihleri arasında Barok flüt ve extended flüt teknikleri üzerine ustalık kursu verecektir. İstanbul’da doğan sanatçı,flüt eğitimine Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Prof. Mükerrem Berk ile başlaı. 1998 yılında konservatuardan mezun olduktan sonra Fransız Hükümeti’nden almış olduğu sanat bursuyla Lyon Devlet Konservatuarı’na kabul edildi ve aynı konservatuardan pekiyi derece ile mezun oldu. İsviçre Hükümetinin verdiği artistik bursa layık görülerek 2002 yılında Lozan Konservatuarı Yüksek devresine kabul edildi. Ünlü Fransiz flütist José-Daniel Castellon‘un sınıfinda konsertistlik ve pedagoji bölümlerinde eğitim gördü ve üstün basariyla mezun oldu. Barok müziğe olan ilgisi Nihan Atalay’ı Cenevre ve Basel Konservat