25 Aralık 2023 Pazartesi

 ULUSLARARASI NEFESLİ HALK ÇALGILARI SEMPOZYUMU
International Wind Folk Instruments Symposium
MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ
(18-20 NİSAN 2024) MUĞLA


1.ÇAĞRI

               Sn. Bilim/Sanat İnsanlarımız, Akademisyenlerimiz, Araştırmacılarımız;


2013’te  “Ulusal Zurna Festivali” olarak başlattığımız yolculuk sonunda, alanında tek ve özgün olan “Uluslararası Etnik Nefesli Sazlar Festivali” projemizin bilimsel ayağını oluşturmak üzere 2024’de Uluslararası Sempozyum hayata geçirilecektir. Üniversitemizde yer alacak olan, "Uluslararası Nefesli Halk Çalgıları Sempozyumu", 18-20 Nisan 2024 tarihleri arasında, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ev Sahipliğinde Menteşe/Muğla’da  düzenlenecektir.

Bu sempozyum, uluslararası anlamda Nefesli Halk Çalgılarının bütün konu ve kapsam yönünden ele almayı, incelemeyi ve yeni çözümler/yaklaşımlar/öneriler getirmeyi  amaçlamaktadır.

Geçmişten gelen, sanat ve estetik yönü yüksek müzik kültürümüz, Nefesli Çalgılar yönünden dünyadaki en fazla çeşitliliğe sahip olması böyle bir bilimsel etkinliği zorunlu kılmıştır. Türk Müziği eğitiminin geç başlamasının yanı sıra; insani ve toplumsal değerlerdeki kayıplar ve yozlaşmalar sebebiyle doğal gelişim sürecini yerine tam olarak getirememiştir. Özellikle “Popüler Kültür” bu çalgılara emek veren insanları zorlayarak yozlaşmanın önünü açmıştır. Bu kadim çalgıları anlamadan ve nitelikli bir süreç yürütmeden varlıklarını sağlıklı şekilde sürdürebilmesi zordur.

Sempozyumda, “Çalgı Eğitimi, Çalgı Eğitimi Programları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TRT Politikaları, Çalgıda İcra, Çalgı Terminolojisi, Çalgı Metotları,  Organoloji ” alanındaki arayışlara yardımcı olmak, Nefesli Halk Çalgıları akademisyenlerinin / uzmanlarının / sanatçıların hazırladığı  özel çalışmaların/araştırmaların/projelerin  sunulmasını ve tartışılmasını  sağlamak, nokta atışları yaparak hedefe ulaşmak amaçlanmaktadır...

İnanıyoruz ki; ‘müziğin sorunlarını başkaları değil, yine müzik insanları çözecektir.’

Sempozyum konu başlıklarıyla ilgili; ‘özel çalışması olan bazı akademisyen/sanatçılar’ çağrılı olarak davet edilebilecektir.

Siz değerli akademisyenleri/araştırmacıları, özgün çalışmalarınızla aramızda görmekten mutluluk duyacağız. Saygılarımızla.

                                                                                          

 Prof. Dr. Turhan KAÇAR

Muğla Sıtkı  Koçman Üniversitesi Rektörü

Sempozyum Onursal Başkanı

Dr.Öğr.Üyesi Ercan  KILKIL                 

Güzel Sanatlar Bölümü Başkanı 

Sempozyum Başkanı


                                                                                                                                                                                                                                                                    

                                                               





 



SEMPOZYUM TAKVİMİ 

22 Aralık 2023                  / 1. Çağrı Mektubu’nun Yayımlanması.

22 Ocak-04 Şubat 2024   / Bildiri özetlerinin gönderilmesi. 

18 Şubat 2024                  /  Bildirisi kabul edilenlere dönüş yapılması.

01 Nisan 2024                  / Sempozyum Programlarının gönderilmesi. 

18-20 Nisan 2024            / Sempozyum.



DAVETLİ KONUŞMACILAR

Sinan Çelik / Prodüktör, Kaval Sanatçısı, Müzik Yönetmeni, Araştırmacı

Ertan Tekin / Mey, Zurna, Duduk Sanatçısı

Ercan Irmak / Ney Sanatçısı

Murat Toraman / Kaval Sanatçısı

Mustafa Eke / Kaval Sanatçısı

Muharrem Gül / Nefesli Çalgılar yapım Ustası (Luthier)



ÖDEME

Tüm katılımcılar için 500TL

Yurtdışı katılımcılar (yabancılar) için 30 Avro

Katılım ücreti son gönderim tarihi: 17 Mart 2024


HESAP BİLGİLERİ

IBAN: TR13 0001 0002 0135 7582 0850 35 – MSKÜ Kurs-Toplantı-Seminer


E POSTA                                           

nefeslisempozyumu@mu.edu.tr  

   Başvuru Koşulları


1/ Sempozyuma en fazla iki bildiri (Biri bildiri sahibi, diğeri ortaklı) ile katılım sağlanacaktır. Özet kabullerinden sonra başlık ve içerik değiştirilemeyecektir.

2/ Bildirilerde en fazla 2 isme yer verilecektir.

3/ Bildirisi kabul edilenlerin  öğle ve akşam yemekleri  v.b. Sempozyum Düzenleme Kurulu tarafından karşılanacaktır. 

4/Bildirisi kabul edilenlerin yol ücretleri, transfer v.b. kendileri tarafından karşılanacaktır.

5/ Konaklama ile ilgili yer ve fiyat bilgileri daha sonra paylaşılacaktır.

6/ Özet, ekteki forma göre yazılacaktır.

7/ Belirlenen 8 Ana konu dışında bildiri kabul edilmeyecektir.

8/ Bildirinin özgün, araştırmaya dayalı, daha önce yayınlanmamış, müzik alanına yarar getirecek bir çalışma olmasına dikkat edilecektir.

9/ Bildiri özetleri gönderimi ve sempozyum yazışmaları, yukarıdaki tarihlere uygun olarak:  nefeslisempozyumu@mu.edu.tr üzerinden  yapılacaktır.

10/ Tüm yazışmalar e-posta ile yapılacaktır.

11/ Bildiri Kitabı e-yayın veya ofset olarak  yayımlanacaktır.




SEMPOZYUM ANA Konu Başlıkları


1/ Nefesli Çalgılar Eğitimi

2/ Nefesli Çalgılar Eğitimi Programları

3/ Kültür ve Turizm Bakanlığı Politikaları

4/ TRT Kurumu Politikaları

5/ Nefesli Çalgıda İcra,

6/ Nefesli Çalgılar Terminolojisi

7/ Nefesli Çalgı Metotları

8/ Organoloji






SEMPOZYUM Alt Konu Başlıkları


1/  Müzik Kurumları – Kurumsallaşma

2/  Müzik Kurumları -  İcra

3/  Müzik Kurumları -  Terminoloji 

4/  Müzik Kurumları -  Metot 

5/  Müzik Kurumları -  Müzik Teorileri

6/  Müzik Kurumları -  Kültür ve Turizm Bakanlığı Politikaları

7/  Müzik Kurumları -  MEB Politikaları

8/  Müzik Kurumları – YÖK Politikaları

9/ Müzik Kurumları –  Müzikte Performans

10/ Müzik Kurumları - 11.Kalkınma Planları

11/ Müzik Kurumları -  Lisans/Y.Lisans/Sanatta Yeterlik/Dr. Eğitimi Programları

12/ Müzik Kurumları -  Bestecilik

13/ Müzik Kurumları – TRT Politikaları

Sempozyum  ONURSAl Başkanı

Prof. Dr. Turhan KAÇAR  / Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü         

                                                                                                                                                                                           



Sempozyum başkanı


Dr. Öğr.Üyesi Ercan KILKIL / M.S.K.Ü Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı 


Sempozyum Bilim/Sanat Kurulu 


Dr. Öğr. Üyesi Göktan AY / İTÜ TMDK  (Başkan) 

Dr. Öğr. Üyesi Ercan KILKIL / MSKÜ Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı ( Eş Başkan)

Prof.Dr. ILGAR İMAMVERDİYEV / Gaziantep Üniversitesi TMDK

Doç.Dr. İsmail SINIR / MSKÜ Eğitim Fakültesi GSE Böl. Müzik Eğitimi A.B.D Başkanı

Öğr. Gör. Melih DUYGULU / MSGSÜ  Devlet Konservatuvarı Etnomüzikoloji A.B.D

Vural YILDIRIM / Fatih İlçe Milli Eğitim Müd. Fatih İslam Seçen BSM Müd. Yrd.

Gökhan KARAKAYA / TRT Müzik Dairesi Bşk. THM ve Oyunları Merkez Müdürü

Dr. Öğr. Üyesi Murat KARABULUT / GAZİ Üni. Gazi Eğitim Fak., GSE Böl. Müzik Eğitimi ABD

Öğr.Gör. Haydar TANRIVERDİ / İTÜ TMDK

Sinan ÇELİK / Prodüktör, Kaval İcracısı, Müzik Yönetmeni, Araştırmacı


Sempozyum Yürütme Kurulu


Dr. Öğr. Üyesi Ercan KILKIL / Başkan    “0 532 336 39 70”

Doç.Dr. İsmail SINIR / MSKÜ Eğitim Fakültesi GSE Böl. Müzik Eğitimi A.B.D Başkanı

Vural YILDIRIM / Fatih İlçe Milli Eğitim Müd. Fatih İslam Seçen BSM Müd. Yrd.

Öğr.Gör. Bulut TANYERİ / MSKÜ Basın  ve Yayın Koordinatörü





21 Aralık 2023 Perşembe

                                    YAYLILARIN ZAMANA KARŞI DİRENİŞİ 
 Müzikal zamanın diğer zamanlara göre daha farklı momentleri vardır. Her yol sonuçta bir kompozisyon üzerinden inşa edilir. Kompozisyonlar doğanın bize sunduklarına karşı öznel tasarımlarımızdır. Tasarımlar birikimlerimizin ve hayal dünyamızın sınırlarıyla kendilerine özgü bir evren oluşturular. Zaman bilimsel literatürde sık sık karşımıza çıkan muğlak kavramlardandır. Göreceli olmasının yanında felsefi anlamda fenomen olarak başvurduğumuz önemli konulardandır. Zamana anlam yüklemenin zorluğu karşısında farklı tanımlamalar üzerinde durulma yolu seçilmiştir. Sosyolojik fenomen olarak zaman, felsefi zaman, müzikal zaman, fiziksel zaman vb tanımlamalarda her disiplin kendine göre değerlendirmelerde bulunmaktadır. “Gelenek” kavramının özünde kültürel olarak zaman kavramının dominant etkisini görmemiz mümkündür. İnsanlık kendini zaman kanalıyla mikro ve makro kozmosun parçası olarak görmüştür. Böylece yaşam döngüsünün ritimlerinde ortak kanaat elde emiştir. Buna ragmen coğrafyalarda farklı ritimler, farklı zaman algıları antropolojik olarak kendini göstermiştir. Zaman kültürün parçası olarak onun temel unsurlarından kabul edilir. “Gelenek” kavramının özünde kültürel olarak zaman kavramının dominant etkisini görmemiz mümkündür. Heidegger, zamanın ölçülebilir özelliğine dikkat çeker. Newton ise zamanın matematik yönüne vurgu yapar. Einstein ise zaman konusunda radikal tezleriyle bilinir. Zamanın evrensel olamayacağını, ve bükülebilir özelliği olduğunu savunur. Şamanın mistik yolculuğu, ozanın sesler evrenindeki fonetik ustalığı vb. eylemler zamanın kırılmalarıyla belirginleşerek sesler evrenini yaratır. Zaman kavramı müzik açısından incelendiğinde neredeyse ses ve melodi kadar önemli olduğu görülür. Arkaik toplumlarda ritüeller müziğin zamansallığı üzerinden yapılır. Zaman burada daima başka boyutların senkronizasyonuna göndermelerde bulunur. Mitsel zaman, teolojik zaman ve rasyonel zaman kavramları muğlaklaşır. Kozmogonik eylemler (ritüeller) zamanın varlığına direnmenin mekanlarıdır. Bir başka değişle arkaik insan kültüründe yaşam döngüsü daima “şimdiki zaman” ile anlamlandırılır. Müzik, zamanın tersyüz edildiği, tüm tezlerin anlamsızlaştığı ve “an”ın boyutlarıyla yüzleştiğimiz evrenin eşiğinde bizleri karşılar. Şamanın mistik yolculuğu, ozanın sesler evrenindeki fonetik ustalığı vb. eylemler zamanın kırılmalarıyla belirginleşerek sesler evrenini yaratır. Müzisyen zamanı nota süreleriyle sembolik olarak ayarlasa da, aslında sesin yapısı gereği çalgının bu konuda sınırları olduğunu bilmek önemlidir. Piyanonun sesin varlığını sürdürme çabası, gitarın, bağlamanın ve kemanın çabaları teknik olarak farklıdır. Yaylılar bu noktada belki de en şanslı olan çalgı grubudur. 
    • Zamanda ve sesin varlığında süreç ve ardıllık önemlidir. Kompozisyonun gücü kısmi olsa da müziğin zaman içindeki devinim ve sürekliliğine bağlıdır. Husserl’e göre tasarımda bilinç önemlidir. Zamansallık ön koşuldur. Müzik zamansallığın üzerinden tasarlanır. Kompozisyonlar, biliç ve zaman düalitesinin kırılma noktalarıdır. Kadim dönemlerden günümüze gelen melodilerin icrası, geçmiş ve bu günü bizlere yaşatır. Yaylılar için bestelenen eserlerin felsefi-kültürel analizinde yukarıdaki düşüncelerimizi görmek mümkündür. Adorno’nun yaylı çalgılar eserleri bizleri zamansallık açısından sarsıcı sonuçlara ulaştıran ritmik kompozisyonlarla yüzleştirir. Yaylıların çalma tekniğindeki icracıya sağlanan yay çekme kolaylığı sesin zamana direnmesinin en güzel örneğidir. Sesler aslında teknik olarak ve doğuşkalar nedeniyle birbirinden bağımsız duyulamaz. Melodi içinde duyduğumuz ilk ses duyulmaya başladığında diğer ses devreye girer ve sesler ardışık aynı zamanda sekronik yapıyla melodiye dönüşür. Seslerin bu zamansal hareketi yaylılarda çok daha net duyulur. Bir başka değişle ses var olduğu anda kaybolmadan varlığını sürdürür. Algı ve duyma zamansallık açısından aynı değildir. Duyma “anlık”, algı “süreklilik” arz eder. Yirminci yüz yıl ve sonrası çalgıların sınırlarında gelişmeler oldu. Minimal akımın temelinde tartışmaya açık olsa da süre ve zamansal döngü yatar Çalgılar tını ve zaman açısından çok boyutlu dönüşüm yaşadılar. Bunun en önemli nedeni müziğin zaman ile işbirliği yapmasıdır. Yaylılardaki dönüşümde sesin gürlüğü ve süresi açısından iki boyutlu yol izlenmiştir. Gürlükten ziyade süre bun noktada farklı bir anlam ifade eder. Minimal akımın temelinde tartışmaya açık olsa da süre ve zamansal döngü yatar. Günümüz popüler bestecilerden Eleni Karaindrou müziğindeki dinamizm ve akılda kalıcılığın temel nedeni yaylıları ve sesleri ustaca kullanmasından kaynaklanır. Yaylılarda geliştirilen teknikler geçmiş dönemlerin uzantısı ve aynı zamanda varyasyonudur diyebiliriz. Yaylıların ses üretme ve sesi zamana yayma konusunda felsefi çalışmalar ne yazık ki hala yapılmamıştır. Bu durum müzikal sorgulamalarda ve felsefi çıkarımlarda literatür oluşturma konusunda tıkanıklığa neden olmaktadır. Necil Kâzım Akses, Hasan Ferid Alnar, Ulvi Cemal Erkin, Cemal Reşit Rey, Ahmed Adnan Saygun, Muammer Sun, Yalçın Tura, Meliha Doğuduyal vd. çoksesli alanda eser üreten bestecilerimiz, yaylılar için ciddi bir literatür oluşturmuşlardır. Yaylılar ve piyano çağdaş müzikte eser üretmenin zeminini oluşturan çalgılardır. Modern, avangard ve atonal eserlerin odağında bu çalgıların olması seslerin zaman içindeki deviniminde kolaylık sağlamalarından kaynaklanır. Ses ve/veya müzik var olma hali andadır darken aynı zamanda performansa göndermede bulunur. Yaylıların müzik üzerinde zaman kaynaklı otoritesi bu noktada reddedilemez bir gerçek olarak karşımıza çıkar. Bestecinin eserini zaman karşısında güçlü kılan icracının yay kullanma tekniğidir. Viyolonsel, viyola ya da kemanın literatüründen ziyade, icracının ustalığı önemlidir. Nicollo Paganini, Menuhin Yehudi, Paplo de Sarasate, Suna Kan, Ayla Erduran, Cihat Aşkın, Yo Yo Ma, Paul Tortalier, Benyamin Sönmez ve adını sayamadığımız bir çok yaylı virtüözleri, aslında eserleri seslendiriken zamanın devinimine karşı mücadele vermektedirler. Yaylılarda en önemli zamansal araç kuşkusuz arşedir. Arşe kanalıyla müzik ve müzisyen mekan içinde anı yaşar. Her yay çekişi sonsuz bir moment yaratır. Geçmiş ve geleceğin birlikteliği tam bu noktada kesişir. Böylece müziğin ontolojik yönü kendini hissettirir.


                    Sessiz Bir Çığlıktır Hakan Ali Toker Ritüellerin gündelik yaşamdan koparak, kamusal alan dışına çıkmasıyla birlikte müzi...