28 Haziran 2017 Çarşamba

Müzik Hakkında[1]
Müzik hakkında genel olarak ortaya sunduğumuz düşüncelerimiz, Kültürel birikimlerimiz ile orantılıdır. Müzik ile ilgili tanımlamalarımız bizim kişisel değer yargılarımızdır.
Müzik sanıldığının aksine hiç te kolay olmayan tanımlama içerir ve sadece icra anında kendini gösterir. İcra anı müziğin yeniden üretildiği ve insanların onunla yüzleştiği bir zaman dilimidir. Zaman müziğin temel ögelerinden biridir. Müzikal zaman müziğin yaşam bulduğu icra anıdır. Müzikal zam

anlarda müzik yeniden üretilerek dinleyici ile yüzleşir.
Ritim ise müziğin zamanlamasında payı olup farklı bir yapı içerir. Ritim kendine özgü yapısı, onun müzik dışı olarak da kendini kabul ettirmesini beraberinde getirmiştir. Çünkü bazı kültürlerde müzik dediğimiz kavramın ve eylemin sadece ritimden ibaret olduğu bilinir. Ritmin temel edimi vurmalı çalgılarla gerçekleşir. Melodik bir üretimden çok, ritme özgü atmosferin ortaya çıkması bu yüzdendir.
İlk müzik çalgılarının insanın kendisi olduğu artık kabul edilmiştir. İnsan sesi ve insan bedeni ile üretilen melodiler, ilk bestelerdir. Özellikle kadim zamanların müziğinde mistik, ruhani bir atmosferin olduğu bilinir. Tüm toplumlarda ritüeller insan sesi ile, vurmalılarla ve daha sonraları ise diğer çalgılarla birlikte yapılmıştır.
İlk zamanlardan günümüze müziğin serüveni, insanlığın serüveni ile paralellik gösterir. Müzik bir sanat alanıdır. Aynı zamanda topluma özgü kültürlerin kodlandığı bir sanat eylemi…
Dolayısıyla müziğin sosyolojik ve estetik analizi, toplumun yapısına özgü ipuçları verir. İş türküleri, ağıtlar, eğlence havaları, ritüel müzikleri vd. müziğin toplum içindeki işlevini belirler ve toplumsal yapıyı etnolojik olarak betimler.







[1] Bu yazı genel olarak müzik hakkında bilgi almak isteyenler için ön bilgi amaçlı yazılmıştır.

9 Haziran 2017 Cuma





              Müzik-Mekan-Kimlik Aforizmalar...

Müzik mekânları dediğimizde aslında var olan mekânlardan soyutlayamadığımız onlarla iç içe fakat yine de özel bir alana gönderme yapıyoruz.
Mekânın sosyolojik, antropolojik tanımlamalarının hepsi, müzik içinde geçerlidir. Çünkü müzik son noktada bir mekânda icra edilir ve tüketilir. Müzik mekânını teknik olarak diğer mekanlardan ayrı tutsak da, bağlam noktasında tüm mekanların kültürel bir ilişkisi olduğunu kabul etmeliyiz.
Örneğin, tasavvuf müziği ile rock müziğini aynı mekânda icra etmenin genelde kabul görmemesi gibi. Yine de müzik mekânları dediğimizde sadece konser salonlarını düşünmemeli,  müziğin icra edildiği her ortamı değerlendiren müzisyenlerden dolayı her mekânı düşünmeliyiz. Mekânlar bu noktada temsil alanları olarak kabul edebiliriz. Mekânı ontolojik bir alan olarak düşündüğümüzde, insandan ve müzikten ayırmanın mantıklı olmadığı görülür. Müzik nerede olursa olsun bir mekânda üretilir ve tüketilir.
Estetik açıdan müziğin yaşam alanlarının özel ve teknik olarak spesifik olması yapısal açıdan bir zorunluluktur. Ayrıca temsil mekânları, genel olarak sanat kavramı içinde ele alınmalıdır. Bu mekânlar, kültürel alanın estetik değerlerinin kodlandığı ve sergilendiği yerlerdir.
Mekân konusunda çalışan sosyologların üzerinde durduğu zaman-mekân ikilemindeki, zaman kavramı müziğin olmazsa olmazıdır. Müzik türlerinin üretilip tüketildiği mekânlar kendi içlerinde farklılık gösterir. Fakat müzik Endüstrisi içinde üretim ilişkilerine bağlı olarak müzikal mekânlar da dinamik bir yapı arz ederler ve değişebilir özellik gösterirler. Bir başka değişle müzikal mekânlar da diğer mekânlar gibi yeniden inşa edilerek süreç içinde değişebilirler.

Müzisyenlerin konumu ise tamamen kültürel odaklıdır. Müzikal kimlik ve kültürel kimlik aynı fakat bir o kadar da farklı kimliklerdir. Müzikal kimlik aynı zamanda bir statü değişikliği anlamına gelebilir. 

24 Mayıs 2017 Çarşamba




İstanbul Flarmoni Derneği

Ud virtüözü, kemençeci, çellist ve tanburi olan bestekâr Ali Rıfat Çağatay' ın hayatının İncilâ Bertuğ tarafından görsel malzeme eşliğinde anlatılacağı, Tanburi Cemil Bey’in vefatından sonra düzenlenen anma gecesi için bestelediği Nihavent Beste ile çeşitli formlardaki eserlerinden örnekler sunulacağı özel program, 25 Mayıs' ta Aynalıgeçit'te!

Aynalıgeçit, Galatasaray Avrupa Pasajı 2. Katta.


4 Mayıs 2017 Perşembe

Kitap
Müzik Felsefesine Giriş
Kategoriler
Müzik Bilimleri Dizisi
Yazar
Vural Yıldırım
Tarkan Koç
ISBN
9789758803033
Basım
İstanbul, 2003
Sayfa Sayısı
104

20. yüzyılın başlarından itibaren teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesi, düşünen insanı alternatif bir yaşam arayışına götürmüş ve bu arayış felsefede ereğine ulaşmıştır. Öyle ki, yıllarca insan için lüks bir uğraşı olarak görülmüş olan felsefe, şimdi yaşam için insansal bir korugan olarak anlaşılmış ve yalnız yaşam alanında değil, bilim ve sanat alanlarında da zorunlu bir gereksinme değeri elde etmiştir. Bu anlayış yönelgesinde müzikte ilk önemli yayın, Thedor W. Adorno'nun 'Philosophie der neuen Musik 'Yeni Müziğin Felsefesi)' adlı kitabıyla gerçekleşmiş ve giderek de tüm dünyada yaygınlık kazanmıştır.


5 Şubat 2017 Pazar




                                      YENİ TÜRK MÜZİĞİ HAREKETİ



Cihat Aşkın, ilk konseri ile büyük ses getiren "Yeni Türk Müziği Hareketi"nin ikinci konserinde Dilek Türkan ve Teyfik Rodos ile birlikte, Itri'den Bach'a geniş bir repertuvar ile dinleyicilerin karşısına çıkıyor.

Ezberleri bozacak 'Doğu ile Batı'nın Kucaklaşması' konseri 8 Şubat Çarşamba saat 20.00'de Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda.

Hemen yerinizi ayırtın!

http://www.biletix.com/etkinlik/UCR20/TURKIYE/tr



31 Ocak 2017 Salı


Brahms Oda Müziği maratonu
Johannes Brahms

  Piyano, kontrbas, korno gibi çalgıları ustalıkla çalan ve müzik tutkunu bir besteci. Müzik dağarı geniş ve müziği tek boyutlu düşünmeyen, tutuculuktan uzak bir besteci. 
Hayatının dönüm noktası Joachim ile tanışması dense de, Schumann'la tanışması besteciliğinde önemli bir kırılma noktasıdır.

  Dünyaca ünlü ve Macar Müziği'ne hayranlığı ile bilinen sanatçının eserleri Cihat Aşkın tarafından yeniden hayat buluyor.

  İstanbul Flarmoni Derneği Etkinlikleri kapsamında, Cihat Aşkın öncülüğünde Brahms Oda Müziği Maratonu Aynalı Geçit salonunda 31 Ocak 2017 Salı günü başladı.

Her ay yeni bir repertuvarla sahne alacak olan Cihat Aşkın ve ekibi muhteşem perfornaslarıyla müzikseverleri bekliyor.



5 Ocak 2017 Perşembe



GEZGİN
Muzaffer ÖZDEMİR


Muzaffer özdemir-Gezgin

Yazarın Gezgin adlı çalışmasını severek okudum. Kitabın içerik ve dil açısından naif olarak görünmesine rağmen, derinliği olan ve sofistike bir çalışma olduğu okura hissettirilmeden verilmeye çalışılmış. Bu nedenle akıcılığı sağlanarak zevkle okunur hale getirilmiş.

Anadolu'nun, Anadolu Kültürü'nün ve ozanlık geleneğinin çok net ve adap-erkan mantığı çerçevesinde sunulması, ayrıca bir başka başarı olarak düşünülebilir. Kitap içeriğinin yeniden yeniden okunduğunda, çok net olarak tarihsel derinliğe ve folklorik değerlere göndermelerde bulunduğu görülür. Edebiyat, tasavvuf, felsefe ve etnomüzikolojik alanlarda bir yardımcı kaynak özelliği taşıyan kitabı, ilgililerce beğenileceğini umuyorum. 
Vural Yıldırım- Müzikbilimci
"Başının üzerinde gökyüzü geniş ve lekesizdi soluk soluğa giden atının burun deliklerinden çıkan nemli sıcaklık çarpıyordu yüzüne. Atının sert soluklarını eyerin yumuşak yumuşak gıcırtısını ve nalların gevrek taşlara tempoyla vuruşunu duyumsuyordu. Taşlık kayalık yok bitip de ovayı andıran tarlaların arasından uzanan düz yolu görünce eyerinde daha dimdik oturdu üzengileri sıkıp dizginleri çekti.

"O canlı günlerden, hayat ve anlam taşıyan etkileyici olaylardan geriye bir tek şey kalmıştı. bir isim. Büyük harflerle yazılacak anılacak bie isim; SAZISÜVARİ."









                    Sessiz Bir Çığlıktır Hakan Ali Toker Ritüellerin gündelik yaşamdan koparak, kamusal alan dışına çıkmasıyla birlikte müzi...