Ana içeriğe atla

 


          İstanbul Gece Gündüz Müzik Festivali

İstanbul Gece Gündüz Müzik Festivali Online Konserleri başlıyor.

 İstanbul GG Müzik festivali uluslararası ödüllü, sanatçıları bir araya getiriyor..

Sevgili Sanatseverler

Şimdiye kadar büyük bir tutkuyla düzenlemiş olduğumuz ve dünyanın dört bir yanından  duayen sanatçıları sanat severlerle buluşturduğumuz uluslararası müzik festivallerini, bu sene bulunduğumuz süreç nedeni ile konserlerin yapılamadığı bu dönemde.

Usta sanatçılar, online konserlerimiz için özel olarak oluşturdukları, yeni projeleriyle sanat severlerin karşısına çıkıyor. Takipte kalın…

 05,06,07 Mart tarihlerinde  gitarseverlerin yakından tanıdığı Arjantin´'in en önemli müzik otoriteleri  

tarafından emprovizasyon sanatının önde gelen uygulayıcılarından biri olarak gösterilen

ünlü gitarist Serkan Yılmaz’ın  etkileyici konseri ile  açılışı yapılacak olan müzik Festivali

08,09,10 Mart tarihleri arasında başarılı albümleri ile eleştirmenlerden büyük övgü alan ve Yeni dönem müzik kuramları ve yaklaşımları üzerine çalışmalar yaparak 

kendi müziğini için piyano teknikleri ve etütleri geliştiren Besteci ve icracı Olcay Saral ile devam edecek...

İstanbul GG Müzik Festivali 12, 13,14 Mart tarihlerinde Cenevre ,Zurih ve Berlinde Bestecilik ve müzik teknolojileri alanında aldığı ustalık eğitimin ardından çalışmalarına Türkiye’de

devam eden geleneksel müzik unsurlarını elektroakustik müzikle birleştiren çok yönlü  besteci ve birçok uluslararsı ödül sahibi olan Mehmet Can Özer  hazırlamış olduğu proje ile –sanatseverlerle buluşacak...

 Biletler Biletix’te.   

Bilet: 25 Tl.

Proje/Sanat Yönetmeni: Canan Aydoğan

 

 SERKAN YILMAZ

 6,7 ve 10 telli Klasik Gitarist, Besteci ve Aranjör

 Arjantin'de yaşayan Türk besteci, 10 telli gitarist ve aranjör Serkan Yılmaz, besteciliği yanı sıra çok ekspresif ve müzikal

 bir dünya müziği yorumcusudur.

 Serkan’ın sürükleyici ve yaratıcı cümleleri ile adeta kendine has bir etiket yarattığı müziğinde Jazz, klasik müzik,

Latin Amerika folklorik müziği, Modern, Etnik ve Türk müziklerinden etkiler gözlemlenebilir. Bazen gitarın

alışılagelmiş kullanımından çıkarak, kendine özgü seçkin melodi çizgileri, şaşırtıcı kontrpuan ve perkütif oyunlarıyla

çok geniş bir tını yelpazesine ulaşmayı başarıyor. Aynı zamanda kendisi Arjantin´'in en önemli müzik otoriteleri

tarafından emprovizasyon sanatının önde gelen uygulayıcılarından biri olarak gösterilmektedir

 Bugüne kadar Arjantin'in dünyaca prestij sahibi olan “Guitarras del Mundo” adlı gitar

 festivalinin aralıksız on beş edisyonuna davet edildi.

 Arjantin'in sayılı müzik şirketlerinden biri olan “EPSA music” ve Japonya müzik şirketi "Luces de Madrugada" aracılığıyla,

diğeride bağımsız olmak üzere ve sadece kendi bestelerini içeren ve büyük yankı uyandıran beş CD albüm

çalışmasına imzasını atmıştır.

 SERKAN YILMAZ

Canlı Performans

Buenos Aires, 2021

 Repertuar:

 Kendi Besteleri:

1. Cuarent' Aires

2. A letter to the future

3. Summer is not over yet

4. Lodos & Günbatısı

5. Karayel & Meltem

Türk Müziği Düzenlemeleri:

6. Yemen Elleri

7. Bitlis'te beş minare

8. Dere geliyor dere

9. Çiğdem derki

10. Giresun'un içinde

 

 

 OLCAY SARAL

Piyanist,Besteci, Prodüktör

“MOMENTUM”

 "Boyut Müzik" (Dimension Music) kavramını,kuramlarını ve formunu oluşturan;

kendi müziği üzerine geliştirdiği Piyano tekniğini ve Elektronik(Synthesizer)

kullanımını ustaca sergileyen Saral; "Momentum" projesiyle müziğin yeni

evresinin kapılarını açıyor.

Piyano müziğinin elektronik öğelerle birlikte evrilerek; etnik,yöresel ve evrenselliğe

dönüşümünün, mükemmel bir ürünü olan Momentum;Saral'ın solo

performansıyla"; seslerin kendi içindeki devinimleri dinleyiciyle etkileşime girdiği

an" olarak; özgün besteleriyle müzik severlerle buluşuyor.”

 

 Yeni dönem müzik kuramları ve yaklaşımları üzerine çalışmalar yapan Saral;

kendi müziğini için piyano teknikleri ve etütleri geliştirdi. Bestelediği eserleriyle 10.

Uluslararası İstanbul Caz Festivalin'de kendi kategorisinde ilk solo piyano

konserini çaldı. Daha sonra ki yıllarda bir çok ulusal ve uluslararası festivallerde

kendi müziğini 'solo' veya 'orkestra' eşliğinde çalmaya devam etti.

 

 

 MEHMET CAN ÖZER

...Elektroakustik müziğin büyük bir ismi.

                              Animafest (Belçika)

 

“Mehmet Can Özer

 “LIVE”

 Besteci Mehmet Can Özer, çalgısal ve elektroakustik müzik üzerine çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Bu konserde, yaşadığımız zor sürecin  getirisi olan yeni düşünme biçimlerinin, geliştirdiği yeni yazılımlardaki izdüşümlerini canlı olarak seyirciyle buluşturmayı hedefliyor. Görsel/işitsel olarak tasarlanan bu konserde ses anagramları, bilgisayarın besteciye dönüşmesi ve her zamanki gibi alışkanlığı sınayan bir ses dünyasının deneyimlenmesi hedefleniyor.”

 

Elektro akustik müzik alanında, bilgisayarını enstürmanı olarak kullanarak çok başarılı projelere imza atan

Mehmet Can Özer, geleneksel müzik unsurlarını elektroakustik müzikle birleştiren çok yönlü bir

bestecidir. Son on yılda Avrupa ve Türkiye’de yaşayan Özer, Batı ve Doğu müziği kaynaklarını

kendi müzik dilinde birleştirmiştir.

Sanatçı, Halıcı-Midi Beste Yarışması (1998), Bourges Uluslararası Elektroakustik Müzik Yarışması

2003 ve 2007), Goethe Enstitüsü Sanatçı Ödülü (2006) ve SWR Experimental Studio (2008) ödüllerine layık görülmüştür.






                                                              







 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

 YAZMA SANATI EDEBİYATIN ÖTESİNDE BİR EYLEMDİR. Yazma sanatı ki biz ona genelde edebiyat diyoruz, daima müziğin gölgesinde varlık göstermiştir. Bu tezimize edebiyat alanında çalışanlar karşı çıkacaklardır. O zaman operayı, müzikalleri ve sadece Proust’u hatırlatmak yeterli olacaktır. Aynı zamanda müziğin edebiyat gibi kurmaca bir sanat alanı olduğunu savunanların karşısındayım. Edebiyat müziğe göre daha sınırlı metaforlar içinde hareket etmesine rağmen, müziğin sınırsız malzeme kaynağı besteciye özgürlük alanı sağlar. Müzik doğanın insana özgür hissettirebileceği belki de tek alandır. André Gide çalışması olan Chopin Üzerine Notlar adlı çalışma müzisyenlerin mutlaka okuması gereken kitaplar arasındadır. Kelimeler zihnimizi sınırlarken, ses ve sessizlik yapıt çerçevesinin sınırlarını kaldırır. Bu nedenle edebiyat literatürü müziğin engin denizlerine yelken açan yazarlarla doludur. Antik Yunandan zamanımıza uzanan edebiyat müzik birlikteliğinin zamanla ayrıştığı ve kendi çerçevelerin...
        Müzik ve Edebiyat İlişkisi Müziğin edebiyat ile ilişkisini irdelemeden önce, aslında sanatın kendi içinde ciddi olarak yapısal bir bağlantı ağı olduğunu söylemeliyiz. Her sanat alanı kendini bir başka sanat alanı ile besler. Sanatın kendi içindeki ilişkisini hiyerarşik olarak da ayırmak mümkündür. Gerçi bu ilişkinin hiyerarşisi nereden baktığınıza göre değişir. Arthur Schopenhauer müziği sanat hiyerarşisinde en üste koyar. Ona göre müzik ontolojik olarak katarsis görevi üstlenmiştir. Schopenhauer’e göre müzik önem ve değer açısından diğer sanat dallarını aşar. Çünkü müziğin yapısal özelliği, metafizik bir karakter taşır. Bir filozof olarak Schopenhauer müziğe diğer sanat dallarından daha fazla önem verir. Kendisi de her fırsatta flüt çalarak ruhunu dinlendirme egzersizleri yapar. Sanat dalları ilişkilerinde, resim-müzik, sinema-resim, edebiyat-tarih ve benzeri bağlantılar yapmak pekâlâ mümkündür. Müziğin her alanla çok rahat olarak bağlantılı olduğunu söyleye...
SANATTA YENİ BOYUTLARA DOĞRU Vural Yıldırım-Müzik Bilimci Batı merkezli düşüncenin değişik kodlama biçimleri vardır. Örneğin; mistik kavramını doğu için kullanır. Kendisinin daha rasyonel olduğunu belirtmenin en kolay yolu budur. Doğu her  yönüyle mistisizmi içinde barındırır. Batının rasyonalitesini almamış ve/veya reddetmiştir. İlahi dinlerin yanında zaman zaman doğu inaç sistemleri kamusal alanda gündeme gelir. Amerikalı film yıldızlarının Dalai Lama’nın etrafında toplanmalarını buna örnek olarak verebiliriz. Doğu belki de anlaşılması imkansız rasyonel yaşama aykırı, coğrafi-kültürel alan. Bu nedenle batının doğu tanımlaması içinde, biraz da etnosantrizm vardır. “Her yönüyle gelişmemiş bir medeniyet dünyası”. Bizler doğu mu? Yoksa batı mıyız? Bu sorun hala güncelliğini koruyarak tartışılmaya devam ediyor. Bize göre doğu neresi? Batı neresi? Bizim duruşumuz nerede başlıyor? Nerede bitiyor? Bu sorulara yanıt aramanın ötesinde ne olmak istediğimiz önemli. Bizler doğ...