Ana içeriğe atla

Kayıtlar

NEDEN SANAT Sanat insanları sıkıntılarından uzaklaştıran onları hedeflediği gizemli bir dünyaya götüren diğer yandan kişilik oluşumunda kişinin gelişiminde rol oynayan toplumun sosyal yaşamında yapıcı görevler üslenen bir disiplindir. Sanatta biçim yaratma vardır ve  kendini biçimle ifade eder. Belirli bir konu içerik ve estetik değerlerle oluşturulan eserlerin  bir dili vardır. ‘’Sanat, tabiatta ve toplumda insanın anlatımıdır’’ der Joseph Bıllıet. İnsanın  ruhunda estetik hazlar uyandırır. Temel nokta bireyin kendisini ifade etmesidir. Bunun içinde her sanatçı farklı malzemeler ve teknikler kullanır. Seçtiği yöntemle düşüncelerine biçim verir. Bu yöntemlerden biride resimdir.  Hangi çağda, veya hangi akımda olursa olsun Resim, bir  yüzey üzerinde çizgi ve renk yoluyla ifade biçimidir. Kişileri birbirine yakınlaştırır. Ortak zevk noktalarının oluşmasına katkı yapar. Ulusal değerlerin oluşumuna hizmet eder. Evrensel olguların yaygınlaşmasını sağlar. Sanat insanın kendi insanl
               YÜCEL KALE “ÖZGÖRÜ” HEYKEL SERGİSİ G-ART GALERİ’DE Bağımsız, arınmış düşüncelerinin, fikre ve oradan heykele dönüşmesi ve bu sürecin var olmanın farkındalığıyla beslenmesi, Yücel Kale’nin ÖZGÖRÜ sergisinin ana fikrini oluşturuyor. Ahşap malzeme üzerinden sanatsal üslubunu oluşturan Yücel Kale’nin bu sergide cam, bakır gibi farklı malzemeleri ustalıkla kullanışı, denemeye ve yeniliğe açık, keşifçi yönünü gösteriyor. Sergide görme eylemini, kendine has şiirsel üslubu ile fantastik öğeler ve masallar üzerinden anlatım yolunu seçmesi, bakmak ve görmek arasındaki büyük farka dikkat çekiyor. Ürettiklerinin yalnızca heykel değil aynı zamanda resimsel öğeler taşıması da oldukça dikkat çekici bir unsur. Sergide karşımıza çıkan formlar bizi çocukluğumuza götüren harikalar diyarının anahtarı gibi.  Burada dikkat çeken bir diğer nokta ise portrenin önemi. Kullandığı her malzemede karşımıza çıkan kuvvetli portrelerde her türlü mimik ve ifade, eserin can alıcı noktası h
                                    Müzisyen Portreleri-Filiz Ali Uzun yıllar Türkiye’nin önemli gazetelerinde ve kültür sanat dergilerinde müzik eleştirileri yazan değerli müzikolog Filiz Ali’nin kaleminden bir çağa tanıklık edebilecek portreler... Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli müzisyenler İdil Biret, Suna Kan, Ayla Erduran; dünyaca ünlü orkestra şefleri Herbert von Karajan, Antal Doráti, genç yetenekler Efe Baltacıgil, Zeynep Gedizlioğlu kitabın farklı bölümlerinde karşımızı çıkıyor. Filiz Ali, “Müzisyen Portreleri”nde yaptığı çalışmalar ve organizasyonlar vesilesiyle pek çoğunu yakından tanıdığı dünyaca ünlü müzisyenlerin hayatlarını anlatıyor. Müzisyen dostlarını, izlediği konserleri ve pırıltısını yakaladığı gençleri anlatırken, müzik tarihinde önemli bir yer tutan öncü müzisyenleri de unutmuyor. Filiz Ali’nin yazılarının gözden geçirilmesiyle oluşturulan “Müzisyen Portreleri”,  “Portreler”, “Gençler” ve “Ölümlerinin Ardından” başlığını taşıyan üç bölümden oluşuyor
POPÜLER MÜZİK VE MÜZİKAL KİMLİK                                                                                                                                                                                                                                                                                                              Vural Yıldırım GİRİŞ               Popüler müzik üzerine çalışmak, sözlerin anlamını ve müziğin ne olduğunu betimlemek değil, popüler olan türlerin nasıl yapısal ilişkiler bütününden geçerek sunulup “kabullenildiğini” ortaya çıkarmak amacı ile irdelendiğinde anlam kazanır. Çünkü “Müziği yerine oturtmak konusundaki sürekli çabalar, pop kültünün de herşey gibi çelişkilerle dolu olduğu gerçeğini gizlemektedir.” (Frith, 2000:13), Popüler müzik, popüler kültürün en önemli alanlarından biridir. Bu alanı bilimsel bakış açısıyla incelemeyi düşündüğümüzde, yapılacak çalışmalar için toplum bilimlerin yöntem ve tekniklerini kullanmamız gerekir. Müzik, sos
Zeynel Sağ    Ülkemizin önemli gitaristlerinden olan sanatçı; Brezilya müziği üzerine tez çalışması için 2013 de Codarts Rotterdam Conservatorium , World Music Academy’de Kees Gelderblom, Paco Pena, Kai Andesson ile gitar , Anna-Elis de Jong ile de caz teorisi ve ensemble  çalışmaları gerçekleştirdi. Sıradışı ve eğitici bu güzel konsere davetlisiniz. 14 Şubat Saat: 13:00 Sulukule Sanat Akademisi
                                  YOL ve KIYI ŞARKILARI-Serdal Mansuroğlu Serdal Mansuroğlu’nun Yol ve Kıyı Şarkıları isimli ilk solo albümü müzikseverler ile buluştu. Albümün dikkat çekici özelliği, tüm parçaların sanatçıya ait olması. Parçaların dijital ortamda ve müzik dinleyiciye sunulması ayrıca bir sanat hizmeti olarak düşünülebilir. Parçaların dinleyicide akustik bir duygu yaratması, ne kadar başarılı olduğunun bir göstergesi. Anadolu Müzik etiketiyle dinleyicilere sunulan bu çalışma, aslında sanatçının kendi prodüksüyonu… Söz ve müziklerin hepsinin kendisine ait olan on iki parça titizlikle üzerinde durularak düzenlemeler yapılmış ve başarılı bir ses mühendisliği ile bir araya getirilmiş. Özellikle Anadolu kaynaklı naif ezgilerin, sofistike düzenlemeler ve armonik yapılar ile harmanlanması, müzikal açıdan dinleyiciyi yormadan keyif almasını sağlıyor. Albümde yer alan çalışmalara eşlik eden ekibin alanında önemli isimler olması dikkat çekici. Yaylıların ustaca kulla
Popüler Müziği Anlamak Yazan:   Ayhan Erol Bağlam Yayınları   Popüler müziği kültürel kimlik bağlamında anlamaya çalışmak, popüler müziğin kültürel kimliğe, kültürel kimliğin de popüler müziğe ne verdiğini ve birbirlerini "nasıl" güçlendirdiğini sormak demektir. Kültürel kimlik, 'ölçeği ve niteliği ne olursa olsun toplulukları birbirinden ayıran öğelerin bileşimi'dir. Bu aynı zamanda "kültürel farklılık" temeline göre biraraya gelmiş grupların, ayırdedilme, karşı olma ya da kendisi olma arzusu ile geliştirdiği bir aidiyet bilincidir. Bu çalışma popüler müzikte anlamı, kollektivitenin sınırları içinde üretilen bir ürün olarak ele alır. Bu yaklaşımla kültürel kimliği oluşturan, pekiştiren, dönüştüren birikimi "anlamaya" yardımcı olacak kavramsal çözümlemeler yapar ve bunların etkin kullanıldığı bir kuramsal çerçeve önerir. Kitabın son bölümünde bu çerçeve Türkiye'deki popüler müzik bağlamında ele alınır. Böylece resmi politik söylemde