3 Mart 2016 Perşembe

        İstanbul’da Plastik Sanatlar ve Müzik

Bir yandan popüler kültürün kuşatmasına maruz kaldığımız şu günlerde, diğer yandan bu kadar önemli gelişmelerin olması sevindiricidir. Yalnız müzikte değil sanatın tüm dallarında yaşanan bu negatif durum, toplumumuzun kültürel yapısın da önemli ölçüde etkilemektedir. Sanatçı sanatı sorgularken, aydınlarımızın postmodernist  kurama yeşil ışık yakmaları, sanat tartışmalarına yeni bir boyut kazandırmıştır. Tıpkı Antik Yunan’da, Orta Çağ’da olduğu gibi, hatta modernitenin doğum sancılarının yaşandığı dönemlerdeki gibi, sanat ve sanatçı yeniden sorgulamalarını, düşünsel savaşlarını yapmaktadır. Bir yanda çokuluslu şirketlerin sanata bakışları, diğer yandan ulusal bilinç ile sanatı ele alanlar… Tüm bu tartışmalardan kazanacak olan yine sanatın kendisi olacaktır. Çünkü toplumsal dinamizm, sanatın tüm hücrelerine nüfus eder.

Ressamlarımızın yeni arayışları, müzisyenlerimizin deneysel çalışmaları, sinemada kısa film furyası, bu diyalektik sürecin varlığını göstermektedir. Müzikteki popüler müzik tartışmaları ve Türk Müziği sorunsalı, resimde kavramsallık, üç boyutluluk, videoart, gelecekte doğacak yeni sanat dallarının ve ekollerinin habercisi. Unutulmamalıdır ki, sanat sığ zihniyetli insanların üzerinde at koşturacağı kadar başıboş bir alan değildir. Aksine derin bir tarihi birikim ve entelektüel çabayı gerektirir.
İstanbul’da Plastik Sanatlar ve Müzik adlı çalışma, bir müzisyenin bakış açısı ile sanatın diğer dallarını, özellikle plastik sanatları irdeliyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

                    Sessiz Bir Çığlıktır Hakan Ali Toker Ritüellerin gündelik yaşamdan koparak, kamusal alan dışına çıkmasıyla birlikte müzi...