Ana içeriğe atla

Kayıtlar

                              İdeal Bir Sanatçı Olmanın 21 Yolu 25 Kasım’a  kadar sürecek olan karma sergi oldukça dikkat çekici.  Günümüz genç, fakat aynı zamanda önümüzdeki yıllarda ciddi başarılı çalışmalara imza atacak 21 sanatçı. Serginin teması kimlik, daha doğrusu kimlik sorgulaması. Sanatçı olma sorunu, çağımızın çağdaş sanat kavramı ve geleneksel arasında gelgitler yaşayan yeni sanatçı adayları ve bunların eserlere yansıması. Sanatçıların ürettikleri eserleriyle Akademililer Sanat Merkezi Sergi salonunda buluşması bizler için belki de bir şans. Sergide eserleri bulunan sanatçılar: Hayri Ağan, Aslı Altınışık, Şeyma Barut, Baki Bodur, Songül Canerik, Sevinç Çiftçi, Tuğçe Diri, Efe Erdoğan, Cansu Kahraman, Nadide Acar Karaca, Zeynep Dicle Kaymaz, Ekin Su Koç, Eylül Köksümer, Joel Menemşe, Arda Selim, Halil Şentürk, Ercan Sert, Rabia Seyhan, Hülya Sözer, Kudret Türküm ve Yağmur Yılan. Akademililer Sanat Merkezi Balo Sokak. Beyoğlu. www.akademililer.com
                                36. Uuslararası İstanbul Kitap Fuarı Prof. Mesut İKTU Doç. Dr. Seyit YÖRE Müzikbilimci Vural YILDIRIM 11 KASIM 2017 Saat.13:45 Moda Salonu
                                    KAOTİK  MÜZİKAL ATMOSFER Günümüzde olduğu düşünülen olayların tarih içinde farklı şekillerde kendini gösterdiğini savunan bir gerçeklik var. Böyle bir düşüncenin kısaca “tarih tekerrürden ibarettir” sözü ile anlatıldığını hepimiz biliriz. İnsanlığın başladığı andan beri sürekli var olan toplumsal olaylar, özde aynı olsa da biçimsel farklılıklar gösterebilir. Gerçi bazıları böyle bir anlayışa karşı gelebilir ve tarihteki olayların birbirinden bağımsız olduğunu savunabilir. Kaos kavramı bu konuda bizleri en çok meşgul eden kavramlardan biridir. Tarihin her döneminde çeşitli nedenlerden ötürü kaos yaşandığı bilinir. Bu konuda ciddi kuramsal çalışmalar yapılmıştır. Bir görüş kaosun varlığını kabul ederken, diğer bir görüş kaosta bile bir düzenin olduğunu savunmaktadır. Sonuçta nasıl düşünürsek düşünelim, kaosun bizi bir düzen anlayışı düşünmemize, istememize zorladığı gerçeğidir. Kaos varsa, düzen de vardır. Kaos en genel tanımı ile düzensiz
MAKSEM Beyoğlu ilçe milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan MAKSEM Eğitim Kültür Sanat Dergisi yayın hayatına başladı. Dergi, Beyoğlunun farklı sesleri, renkleri ve kültürlerinin harmanlanması ve eğitim odaklı olması nedeni ile okuyucudan ilgi gördü.
           MÜZİK -MEKAN-SOKAK Bir arada yaşama, farkındalık, öteki ve hoşgörü kavramlarının yoğun olarak harmanlandığı alanlardan biridir müzik. Müziği sadece sahne performansı olarak düşünmenin, bizleri ne kadar yanılttığını son yıllardaki sanat etkinliklerinde görmek mümkündür. Müziği sosyolojik olarak ele aldığımızda her birinin içinden çıktığı toplumun kültürel kodları ile örüldüğünü görürüz. Kültürel kodlar, müziğe bir aidiyet ve anlam katar. Bu noktada müziğin evrenselliğinden çok, toplumlara özgü bir sanat edimi olduğunu söyleyebiliriz. Müzik dinamik bir yapıya sahiptir. Her türlü etkileşime açıktır. Tıpkı diğer sanat dallarında olduğu gibi. Yeniliklerden, gelenekten, farklılıklardan beslenerek kendi içinde sürekli bir devinim halindedir. Müziğin bu yapısı onun yüzyıllar içindeki serüvenine bakıldığında açıkça görülür. Müziğin hayat bulduğu mekanları düşündüğümüzde, aslında çok fazla alana yayıldığını görürüz. Bir başka değişle, müzik sesin üretildiği her ortamda kend
                                  SANAT YOLCULUKLARI Her ressam aslında aynı zamanda bir yolcudur. Sonsuzluğa uzanan yolculuğun tuval üzerinde yaşam bulması. Yaşamın renkleri anlamlandırılır sanatın fırça darbeleriyle. Bir bir sorgulanırken travma yaşantılar, hüküm süren karanlık, aynı zamanda aydınlığın müjdecisidir. Müzisyenin tiz çığlıklarında olduğu gibi. Renk sese, ses tuvale yönelir. Yapılan resim mi, müzik mi? Karar vermekte zorlanılır. Sanatsever karar arifesindeki gelgitlerle anlamlandırmaya çalışır yapıtı. Yapıt bazen müzik, bazen resim olarak çıkar karşımıza. Antik Yunan Tragedyaları’ndaki sürpriz sonlar gibi. İstanbul gibi dinamik bir sanat ortamından Ayvalık(aslında Ege demek daha doğru olur.) gibi durağan olduğu düşünülen bir yerde konumlanan Kıvrak, aslında diğer meslektaşları gibi Ayvalık’ın sanat damarlarına kan pompalamaya ve yaşamın anlamlanmasına yardımcı oluyorlar. Ayvalık’ın geçmişten beri gelen sanat ortamının İstanbul ve İzmir tarafından gölgelenmesin
  ULUSAL TELEVİZYON KANALLARINDA GÖRSEL-İŞİTSEL OBJE OLARAK KADIN [*] Vural Yıldırım [†] – Yrd. Doç. Dr. Tüba Karahisar ** Özet Marks’ın beşli şemasını göz önünde bulundurduğumuzda feodal dönemden günümüze kadının iş yaşantısına katılış biçiminde önemli değişiklikler olmuştur. Sanayi devriminin ardından gerek kamusal alanda gerekse hizmet sektöründe yer alan kadınların sayısı hızla artmıştır. Günümüzde medyada; yazılı basında arka sayfa kapak güzeli olarak, internet gazeteciliğinde tıklanma sayısını arttırmak amaçlı foto-galerilerin içinde, ulusal televizyonlarda ise reklamlarda, kliplerde, dizi-filmlerde kadının temsili çoğunlukla cinselliği üzerinden olmaktadır. Bu çalışmada özellikle ulusal televizyon kanallarında kadının temsili literatür tarama ile aydınlatılmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Medyada kadın, kadının temsili, müzik. Abstract WOMEN AS AUDIOVISUAL OBJECT AT NATIONAL TELEVISION CHANNELS When we consider quin table of Marks, important changes