SANAT YOLCULUKLARI
Her
ressam aslında aynı zamanda bir yolcudur. Sonsuzluğa uzanan yolculuğun tuval
üzerinde yaşam bulması.
Yaşamın renkleri anlamlandırılır sanatın fırça darbeleriyle. Bir bir
sorgulanırken travma yaşantılar, hüküm süren karanlık, aynı zamanda aydınlığın
müjdecisidir. Müzisyenin tiz çığlıklarında olduğu gibi. Renk sese, ses tuvale
yönelir. Yapılan resim mi, müzik mi? Karar vermekte zorlanılır. Sanatsever
karar arifesindeki gelgitlerle anlamlandırmaya çalışır yapıtı.
Yapıt bazen
müzik, bazen resim olarak çıkar karşımıza. Antik Yunan Tragedyaları’ndaki
sürpriz sonlar gibi.
İstanbul gibi
dinamik bir sanat ortamından Ayvalık(aslında Ege demek daha doğru olur.) gibi
durağan olduğu düşünülen bir yerde konumlanan Kıvrak, aslında diğer meslektaşları
gibi Ayvalık’ın sanat damarlarına kan pompalamaya ve yaşamın anlamlanmasına
yardımcı oluyorlar. Ayvalık’ın geçmişten beri gelen sanat ortamının İstanbul ve
İzmir tarafından gölgelenmesine inat, burada sürdürülen sanat çalışmaları,
Türkiye sanat ortamına katkı sağlıyor.
Kıvrak,
resimlerinin kışkırtıcı atmosferinde aynı zamanda, sofistike mesajların gizemi
yatar. Resimler bizleri uç olan idealizm düşüncesinden sıyırıp, ironik bağlamda
gerçek olana yönlendirir. Bu yapının arkasında varvolan birikimin ipuçlarını,
öğrencilik yıllarında ve Tülin Onat resminde aramak yanlış olmayacaktır. Ritm duygusunun alabildiğince özgür işlendiği
ve giderek soyutlanan Onat resimleri ve teknik detaylar, Tülin Kıvrak, için kompozisyon yaratmada belirleyici
olmuştur.
Hocası Onat’ın
biçeminde uzun dönem eserler üreten Kıvrak, zamanla kendi biçemini yaratarak
özgün eserlere yönelmiştir. Artık onun resminde başka izleri aramak yerine,
kendi içkinliğinin figürlerini görmeye çalışmak daha doğru bir bakış açısı
olacaktır. Eserlerinde varolan figürlerin sağlam temellere oturması, onun
perspektifinin ne kadar geliştiğini gösterir. Ritmik yapının alabildiğine
hissedildiği tuvallerde aynı zamanda alttan alta, müziği duyma çabaları sonuç
verir. Ayvalık kodları içinde gizlenen, müziksel görsellik, eserlerin
vazgeçilmez unsurları gibidir. Ayvalık’ın yetiştirdiği en önemli Piyanist ve
Eğitimci Kamuran Gündemir’in tuşlardan yükselen sesi, her Ayvalık’lı ressamın
tuvalinde olduğu gibi, Kıvrak’ın eserlerinde de duyulur. Bir müzik aşığı,pedagog
ve plastik sanatlar sevdalısı Gündemir de tıpkı Onuk gibi Ayvalık sanat
ortamından nasiplenmiştir.
İnsan
bedenlerinin doğal olan gizemli yanlarını resimlerde aramak yerinde bir
uğraşıdır. Kıvrak için bendenler gizlenmeden tüm doğal ortamlarında tuvale
yansırlar. Mikro düzeydeki süregelen motiflerin, bir müzikal notasyon
oluşturduğu izlenimine kapılırsınız. Böylece yaratılan gelgitler devingen bir
kompozisyona dönüşür. Sesin peşinde olmasa da sesi var etme çabasının izlerini
duyarız yapıtlarında. Bu nedenle müzisyenin dikkatini çeken kompozisyonlar
olarak karşımızda durur tuvaller.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder