31 Temmuz 2017 Pazartesi

                                  SANAT YOLCULUKLARI

Her ressam aslında aynı zamanda bir yolcudur. Sonsuzluğa uzanan yolculuğun tuval üzerinde yaşam bulması. Yaşamın renkleri anlamlandırılır sanatın fırça darbeleriyle. Bir bir sorgulanırken travma yaşantılar, hüküm süren karanlık, aynı zamanda aydınlığın müjdecisidir. Müzisyenin tiz çığlıklarında olduğu gibi. Renk sese, ses tuvale yönelir. Yapılan resim mi, müzik mi? Karar vermekte zorlanılır. Sanatsever karar arifesindeki gelgitlerle anlamlandırmaya çalışır yapıtı.
Yapıt bazen müzik, bazen resim olarak çıkar karşımıza. Antik Yunan Tragedyaları’ndaki sürpriz sonlar gibi.

İstanbul gibi dinamik bir sanat ortamından Ayvalık(aslında Ege demek daha doğru olur.) gibi durağan olduğu düşünülen bir yerde konumlanan Kıvrak, aslında diğer meslektaşları gibi Ayvalık’ın sanat damarlarına kan pompalamaya ve yaşamın anlamlanmasına yardımcı oluyorlar. Ayvalık’ın geçmişten beri gelen sanat ortamının İstanbul ve İzmir tarafından gölgelenmesine inat, burada sürdürülen sanat çalışmaları, Türkiye sanat ortamına katkı sağlıyor.

Kıvrak, resimlerinin kışkırtıcı atmosferinde aynı zamanda, sofistike mesajların gizemi yatar. Resimler bizleri uç olan idealizm düşüncesinden sıyırıp, ironik bağlamda gerçek olana yönlendirir. Bu yapının arkasında varvolan birikimin ipuçlarını, öğrencilik yıllarında ve Tülin Onat resminde aramak yanlış olmayacaktır.  Ritm duygusunun alabildiğince özgür işlendiği ve giderek soyutlanan Onat resimleri ve teknik detaylar, Tülin Kıvrak,  için kompozisyon yaratmada belirleyici olmuştur.

Hocası Onat’ın biçeminde uzun dönem eserler üreten Kıvrak, zamanla kendi biçemini yaratarak özgün eserlere yönelmiştir. Artık onun resminde başka izleri aramak yerine, kendi içkinliğinin figürlerini görmeye çalışmak daha doğru bir bakış açısı olacaktır. Eserlerinde varolan figürlerin sağlam temellere oturması, onun perspektifinin ne kadar geliştiğini gösterir. Ritmik yapının alabildiğine hissedildiği tuvallerde aynı zamanda alttan alta, müziği duyma çabaları sonuç verir. Ayvalık kodları içinde gizlenen, müziksel görsellik, eserlerin vazgeçilmez unsurları gibidir. Ayvalık’ın yetiştirdiği en önemli Piyanist ve Eğitimci Kamuran Gündemir’in tuşlardan yükselen sesi, her Ayvalık’lı ressamın tuvalinde olduğu gibi, Kıvrak’ın eserlerinde de duyulur. Bir müzik aşığı,pedagog ve plastik sanatlar sevdalısı Gündemir de tıpkı Onuk gibi Ayvalık sanat ortamından nasiplenmiştir.

İnsan bedenlerinin doğal olan gizemli yanlarını resimlerde aramak yerinde bir uğraşıdır. Kıvrak için bendenler gizlenmeden tüm doğal ortamlarında tuvale yansırlar. Mikro düzeydeki süregelen motiflerin, bir müzikal notasyon oluşturduğu izlenimine kapılırsınız. Böylece yaratılan gelgitler devingen bir kompozisyona dönüşür. Sesin peşinde olmasa da sesi var etme çabasının izlerini duyarız yapıtlarında. Bu nedenle müzisyenin dikkatini çeken kompozisyonlar olarak karşımızda durur tuvaller.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

                    Sessiz Bir Çığlıktır Hakan Ali Toker Ritüellerin gündelik yaşamdan koparak, kamusal alan dışına çıkmasıyla birlikte müzi...