Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
  ULUSAL TELEVİZYON KANALLARINDA GÖRSEL-İŞİTSEL OBJE OLARAK KADIN [*] Vural Yıldırım [†] – Yrd. Doç. Dr. Tüba Karahisar ** Özet Marks’ın beşli şemasını göz önünde bulundurduğumuzda feodal dönemden günümüze kadının iş yaşantısına katılış biçiminde önemli değişiklikler olmuştur. Sanayi devriminin ardından gerek kamusal alanda gerekse hizmet sektöründe yer alan kadınların sayısı hızla artmıştır. Günümüzde medyada; yazılı basında arka sayfa kapak güzeli olarak, internet gazeteciliğinde tıklanma sayısını arttırmak amaçlı foto-galerilerin içinde, ulusal televizyonlarda ise reklamlarda, kliplerde, dizi-filmlerde kadının temsili çoğunlukla cinselliği üzerinden olmaktadır. Bu çalışmada özellikle ulusal televizyon kanallarında kadının temsili literatür tarama ile aydınlatılmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Medyada kadın, kadının temsili, müzik. Abstract WOMEN AS AUDIOVISUAL OBJECT AT NATIONAL TELEVISION CHANNELS When we consider quin table of Marks, important changes
Resim
Müzik Hakkında [1] Müzik hakkında genel olarak ortaya sunduğumuz düşüncelerimiz, Kültürel birikimlerimiz ile orantılıdır. Müzik ile ilgili tanımlamalarımız bizim kişisel değer yargılarımızdır. Müzik sanıldığının aksine hiç te kolay olmayan tanımlama içerir ve sadece icra anında kendini gösterir. İcra anı müziğin yeniden üretildiği ve insanların onunla yüzleştiği bir zaman dilimidir. Zaman müziğin temel ögelerinden biridir. Müzikal zaman müziğin yaşam bulduğu icra anıdır. Müzikal zam anlarda müzik yeniden üretilerek dinleyici ile yüzleşir. Ritim ise müziğin zamanlamasında payı olup farklı bir yapı içerir. Ritim kendine özgü yapısı, onun müzik dışı olarak da kendini kabul ettirmesini beraberinde getirmiştir. Çünkü bazı kültürlerde müzik dediğimiz kavramın ve eylemin sadece ritimden ibaret olduğu bilinir. Ritmin temel edimi vurmalı çalgılarla gerçekleşir. Melodik bir üretimden çok, ritme özgü atmosferin ortaya çıkması bu yüzdendir. İlk müzik çalgılarının insanın kendisi olduğ
              Müzik-Mekan-Kimlik Aforizmalar... Müzik mekânları dediğimizde aslında var olan mekânlardan soyutlayamadığımız onlarla iç içe fakat yine de özel bir alana gönderme yapıyoruz. Mekânın sosyolojik, antropolojik tanımlamalarının hepsi, müzik içinde geçerlidir. Çünkü müzik son noktada bir mekânda icra edilir ve tüketilir. Müzik mekânını teknik olarak diğer mekanlardan ayrı tutsak da, bağlam noktasında tüm mekanların kültürel bir ilişkisi olduğunu kabul etmeliyiz. Örneğin, tasavvuf müziği ile rock müziğini aynı mekânda icra etmenin genelde kabul görmemesi gibi. Yine de müzik mekânları dediğimizde sadece konser salonlarını düşünmemeli,  müziğin icra edildiği her ortamı değerlendiren müzisyenlerden dolayı her mekânı düşünmeliyiz. Mekânlar bu noktada temsil alanları olarak kabul edebiliriz. Mekânı ontolojik bir alan olarak düşündüğümüzde, insandan ve müzikten ayırmanın mantıklı olmadığı görülür. Müzik nerede olursa olsun bir mekânda üretilir ve tüketilir. Estetik açıda