Kayıtlar

Ocak, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
  MÜZİK - TOPLUM - BİREY* Vural YILDIRIM Giriş Konumuz müzik; çok önemli bir olgu olmalı ki her yıl onu irdelemek için çeşitli oturumlarda sempozyumlarda bir araya geliniyor ve tartışılıyor. -Müziği bu kadar önemli yapan nedir? -Üzerinde önemle duruluyor ve konuşuluyorsa, tezler yazılıyorsa neden hala bir ''ilerleme'', ''düzelme'' yok? -Yıllardır konuşulanlar acaba boşuna mı? Soruları ve sorunları artırabilir, çözüm önerilerini sıralayabiliriz. Nitekim yıllardır böyle yapılıyor. Neden hala bir şeyler yolunda gitmiyor? Müziğin sorunlarını irdelediğimizde karşımıza iki önemli nokta çıkıyor; birincisi toplum bilimsel olgu olarak müziği göremememiz, ikincisi buna bağlı olarak bakış açısında muğlak oluşumuzdur. Müziği yalnızca düzenli sesler, eğlence, ritüel vb. olayların aracı diye düşünürsek baştan yanılmış oluruz. Onu kültürün içinden alıp izole ederek tanımlamaya çalışmak, denizsiz balığı anlatmaya benzer. Müzikbilim Müzik sosyal olgu ve kültür bağ

SUFİ MÜZİĞİ

 SUFİ MÜZİĞİ Vural YILDIRIM * Her şeye inanıyorsanız, hiçbir şeye inanmıyorsunuz demektir. Sufi sözü 1. KAVVALİ MÜZİĞİ 1.1 Giriş Genel müzik bilimi anlamında müzikoloji, yaklaşık yüz yıldır bilimsel yöntemlerle müziği incelemektedir. Müzikoloji, tüm müzik türleri ve biçimlerinde, profesyonel ve amatör müzik etkinliklerinin üretimi, icrası, dağıtımı ve tüketimi alanlarındaki müzik kültürü süreçleri ve sonuçlarını araştırır, müzik kültürü içindeki işlevsel ve yapısal yasallıkları ortaya çıkarmayı dener, müziğin niteliği için önerilerde bulunur. Müzikolojinin elde ettiği sonuçların, müzik ile din, töre, mitoloji, gelenek vb. toplumsal kurumlarla arasındaki etkileşimi inceleyen müzik sosyolojisi için de zemin hazırlar. Mme de Staël, edebiyat ile din, gelenek, görenek, yasalar arasındaki karşılıklı etkileşimi incelemekle 1  edebiyat sosyolojisinin öncüsü olmuştur. Aynı etkileşiminin edebiyat yerine müziğin konulmasıyla araştırılmasının müzik sosyolojisini ortaya konacağı, kendiliğind
MÜZİK-OTOKRASİ-BİLİNÇ Tarkan Koç-Vural Yıldırım       Müzik saf özgürlük alanıdır. Müzik doğadan soyutlandığı andan itibaren bizim için olma özelliği kazanır. İnsanın pratik etkinliği sesleri doğadan alıp “enstrümana” hapseder. Müziği üreten, enstrüman kanalıyla doğadan soyutladığı sesleri bir araya getirerek sistematize edip, bunun müzik olduğunu söyleyerek bize dayatır. Biz de onu müzik olarak dinleyip tanımlıyoruz. Aslın da o hiçbir zaman müzik olmuyor. Hem müzik olan hem de olmayan! Bizim için olup, hem müzik olmayan, öyle olduğu söylenen ve aynı zaman da benimle birlikte anlam kazanan müzik, toplumsal bir karaktere bürünüyor. Böylece kendi kaynağın dan (doğadan) onu koparıyor, hapsediyoruz. Bu noktada o bize sunulmuş değil, dayatılmış oluyor. Yani müzik otokratik bir nitelik kazanıyor. Müzik adına üretilenleri hala tartışıyoruz. Oysa müzik kendinden kopartılmış, kendi olmayan konuma itilmiş yabancılaştırılmıştır. 1 Yaşantımızın tamamı bilinçli 2  yada kendiliğinden 3  müzik
  MÜZİKAL KAVRAMLAR [1] Vural Yıldırım           Ortam Müzik kavramları duyguların ifadesinde yetersiz kalır.Tıpkı dildeki kavramların yetersizliği [2]  gibi. Yine de anlatmak istediklerimizi kavramlara başvurarak anlatırız. “Kavramlar varolanın anlamına ilişkin çerçevelerdir. Kavramlar varolanı bilmenin temelidir. Kavramlar –insansal bağlamda- yaratma edimine dayalı olarak varolanların ve dış dünyada doğrudan karşılığı olmayan varlıkların varolmasının temelidir. Kavramlar düşünme alanındadır ve varolandan sonradır. Yine kavramlar düşünme alanındadır; ancak kültür nesneleri, insanın yaratma gücü olan varolanlar bakımından da kavramlar varolandan daha öncedir. Kavramlar terim olarak da dildedir. Bu bağlamda kavramlar , her türlü iletişim olanağının temelidir. ...Kavramı kavram yapan en belirgin öznitelik, onun her türlü varolanın kimi zaman oluşabilmesine ama çoğunda bilinebilmesine ilişkin bir çerçeve olmasında kendini göstermektedir.” [3]  Müzikoloji yaptığı çalışmalarda soru
Türk Tasavvuf Müziği Vural YILDIRIM * ...güzel sesi dinlemede kalb huzuru ve Tanrı’yle birleşme zevki vardır.  Mevlana -Mesnevi   İslam konusunda araştırma yapmak isteyenlerin karşısına oldukça karmaşık sorunlar çıkar. Bu sorunların nedeni, dünyanın bir çok coğrafi bölgesine yayılmış bu inancın kültüre göre, uygulanış ve algılanış farkıdır. Bu araştırmacıyı metod ve kaynak güvenirliği problemleri ile karşı karşıya bırakır. İslam kaynaklarını incelemeye çalışmak oldukça güç ve çetrefilli bir iştir. Yüzlerce yılın birikimi sonucu oluşan bu literatür, araştırmacıyı ezecek kadar birikime ulaşmıştır. Araştırmaların bu nedenle genel olmamakla birlikte özel yani spesifik alanlarda yapılması, tümevarımcı bir yöntem izlenmesi temel olmalıdır. Her araştırma ve incelemede olduğu gibi bu alanda da çeşitli sorunlar olacaktır. Fakat konu inanç olduğunda başka sorunlarla karşılaşırız. Bunlar: Dil, kaynak, görecelik (kültürel yorumlama), doğruluk vb. sorunlardır. Bizim çalışmamız müzik odaklı b