SAYGUN’A SAYGI
VURAL YILDIRIM-Müzikbilimci
Sanat eğitimi almış bireyler olarak hepimiz, sanatsal
düşüncemizi geçmişin üzerine oturtuyoruz. Müzik sanatı, yüzyıllardır süregelen
birikimin ürünü olarak çağımızda yeniden şekilleniyor. Geldiğimiz noktadan geriye
baktığımızda, müzik tarihinin onurlu sayfalarını dolduranların, bizlere
sağladığı katkıların farkına varabiliyoruz.
Müzikal kültürün, bir dönemde, bir
günde ortaya çıkmadığını söylersek yanlış olmaz. Tarihin derinliklerindeki
üretim sancıları, sevinçleri, sıkıntıları hala yaşanıyor. Tarihe olan
bağlılığımız ve onu farklı algılama biçimlerimiz bizlerin farklı türlerde
ürünler vermesine neden oluyor. Böylece müzik eserleri gruplaşmaya, gruplaşmalarda ekolleşmeye, stillere, türlere
kaynaklık ediyor. Müziğin tarihinde ve günümüzde ele alınıp anlatılması,
yazılması, incelenmesi için çabalayanlar, müzikoloji - etnomüzikoloji
alanlarını yarattılar. Bu disiplinler artık müzik bilimleri olarak biliniyor.
Türkiye de müzik bilimleri açısından
şanslı ve bir o kadar da şanssız bir ülke. Şanslı çünkü, zengin bir müzikal
coğrafi alan üzerinde. Şanssız çünkü müzikoloji çalışmalarının kısırlığı hala
aşılamadı…
Müzik bilimleri çalışmalarında
önemli isimlerimiz var. Bunlardan A. Adnan SAYGUN doğumunun yüzüncü yılı (İzmir-1907)
nedeni ile 2007 yılında paneller, konserler vd. etkinliklerle anıldı. Yeniden
gündeme taşlındı. Genç müzisyenlerimize tanıtıldı.
Besteci yönü ile bilinen Saygun,
müzik bilimlerindeki çalışmaları ile aynı zamanda müzikolog ve müzik kuramcısı
olarak tanınır. Din bilimi ile ilgilenen ailesinin bu yönü kendi müzikal
felsefesinin temellerini oluşturmuştur. Eserlerinde insan, mistisizm temaları
ön plandadır. Buna en güzel örnek Yunus Emre Oratoryası’dır.
Babası matematik öğretmeni olan
Saygun için eğitim kaçınılmaz yoldu. İlk müzik derslerini okul yıllarında müzik
tarihinin gizli kahramanlarından İsmail Zühdü’den almıştır. Daha sonra piyano
çalışmalarına başlayan Saygun, Birinci Dünya Savaşı günlerinin karanlık
atmosferinde müziği bırakmamıştır. Savaş günleri kendisinde önemli izler
bırakmış ve “ ölüm, yaşam, insani değerler” konuları iyice kendisini göstermeye
başlamıştır. Fransızcayı kendi çabası ile öğrenmiş ve piyano ile eşlik
çalışmalarına başlamıştır.
Babasının kendisini düzenli bir işte
çalışıyor görmek istemesi sonucu, birçok iş denemesi olmuş, fakat sonunda müzik
aşkı ağır bastığı için tüm işleri bir kenara bırakmıştır. İzmir Lisesi’nde
müzik öğretmeni olarak göreve başlar. Daha sonra yurt dışına müzik eğitimi
almak üzere gider. 1928 yılında Paris’te Schola Cantorum’da müzik eğitimine
başlar. Çok yönlü müzik eğitiminin sonunda 1931 yılında yurda döner. Ankara’da Musiki
Muallim Mektebi’nde kontrpuan ve teori dersleri vermeye başlar. Riyaseti Cumhur
Orkestra Şefliği yapar.
1934 yılında İran Şahı’nın ülkemizi
ziyareti sırasında, Atatürk’ün genç Türkiye Cumhuriyeti’nin çalışmalarını
sergilenmesi isteği nedeni ile Saygun’dan bir opera istenir. Bir ay gibi kısa
bir sürede İran Şahı’nın ziyaretine Özsoy operası yetiştirilir ve
sergilendiğinde büyük beğeni toplar. Bu olay Türk müzik tarihinde ilklerdendir.
1939 yılında Halkevleri müfettişliği
yapar. Müziğin kültür ile olan ilişkileri daima ilgi alanıdır. Folklor ve
etnografya, etnomüzikoloji çalışmalarını daima sürdürür. Bir milletin müziğinin
temellerinin halk müziği ile paralelliğini savunur. Bu konuda kendisi gibi
düşünen Mahmut Ragıp Gazimihal de aynı yönde çalışmaktadır. Halk müziğinin koyu
bir savunucusu ve araştırıcısı olan Saygun, eserlerinde halk müziğini soyut bir
biçimde kullanır. Yunus Emre Oratoryosu müzikal anlayışının ve felsefi
görünüşünün somut örneklerindendir.
Cumhuriyetin ilanından sonra
başlatılan müzik çalışmalarında önemli bir sembol olan Saygun, 1991 yılında
aramızdan ayrıldığında, ardında çok değerli ve önemli eserler bırakmıştır.
Eserlerinden bazıları: Yunus Emre
(oratoryo), Taşbebek (oratoryo), Manastır Türküsü (koro), Üç Ballad (şan ve
piyano), Bir Orman Masalı (orkestra için bale müziği), Halay (orkestra), Keman
Konçertosu.
Yayınları: Musiki Nazariyatı (dört
cilt), Türk Halk Musikisinde Pentatonizm, Yalan /sanat konuşmaları(Bağlam
Yayınları Müzik Bilimleri Dizisinden Seyit Yöre’nin güncellemesi ile yeniden
yayınlandı) .
A.
Adnan
SAYGUN hakkında çok sayıda tez ve bitirme ödevi yapılmıştır.